Bu şiiri okuyana kadar hep şöyle düşünürdüm. Kendime bir şiir yazmayalım. Ama kendimi anlatmamalıyım.
Fakat içimi dökmeliyim. Beni, onu ve şunu! Kim olduğumu kimin olduğumu yazmalıydım? Yazılmış!
Sen nesin?
Şüphesiz; sen, sen değilsin.
Sen osun.
Ama sen, sen olaraktan değil.
O, bir giriş şekli ile sana dahil değildir. Ama, bir çıkış şekli ile de,
senden hariç değildir.
Keza; sen de onun haricinde değilsin.
Bu anlattığım mana ile, senin mevcud olduğunu kasdetmiyorum.
Keza sıfatını da.
Şunu anlatmak istiyorum:
Sen hiç bir zaman var olmadın.
Olman da mümkün değil.
Her şeyi bir yana at.
Hiç bir şeyle olma.
Hatta sen, sen olma.
Hele nefsinle hiç olma.
Onunla, yani: hakla da olma.
Hatta, onda da olma.
Onunla birlikte de olma.
Fakat, şunu da unutma ki,
Sen, ne bir fanisin; ne de bir
mevcud.
Sen osun; o da sen.
*Muhyiddin İbn Arabi