Türklerin tarih sahnesine çıkışı bilim adamları arasında tartışma konusu olmuştur hep.
Ortak karar milattan önce 3500- 500 yılları arası olduğu gösterilir. Bununla ilgili en önemli tez Çin kaynaklarındaki yazılı eserlerin bu tarihi göstermesidir.
İlk devlet örgütlenmeleri Hunların lideri Mete’nin diğer imparatorları kendi emri altına toplayarak imparatorluğunu ilan ettikten sonra başlamıştır. Hanedana sadakat ön plana çıkmıştır. Bu dönemin en önemli özelliği de budur aslında çünkü boya değilde hanedana sadakatin ön planda olmasıdır.
Kağan kelimesi ilk olarak Hunlar tarafından kullanılsa da köken olarak Türkçe anlamlı bir kelime değildir.
Çin imparatoru kendisini ” Göğün Oğlu ” olarak tanımlaması gök- tanrı inancı olduğu bize gösterir.
Hun devleti sağ ve sol olmak üzere ikiye ayrılan bir devlet ve yirmi dört kavimden oluşmaktaydı. Birçok kültür öğeleri günümüze kadar gelmiştir. Hunlar Çin baskılarından çok fazla yıkılma dönemine gelmişlerdir. Tarihte bir Türk devletinin kurulması için tam tamına 500 yıl geçmesi gerekiyor.
Bumin Kağan’ın Avarlar’ı yenmesi Kuzey Moğolistan bölgesinde yer alan Ötüken’e merkezin taşınması konusunda önemli rol oynamıştır. Bu dönemde Türkler’in Çinliler ve Sasaniler ile ittifak kurması gündeme gelmiş ve buda evlilik yolu ile gerçekleşmiştir.
Osmanlı Devleti’nin kullandığı bu yakınlaşma taktiği idare sanatı açısından çok önemlidir. Sasaniler ile yaşanan bu yakın ilişkiler İpek Yolu sebebi ile kısa sürmüştür.
Türkler’in tarih sahnesinde çok fazla çöküşü olduğu gibi bir o kadar da yükseliş dönemleri olmuştur.
Uygurlarda din alanındaki gelişmeler artmış Türkler de bundan etkilenerek Mani dini aralarında popüler hale gelmeye başlıyor. Uygurlardan sadece din alanında değil Alfabe konusunda da yardım almışlardır. Uygurcaya pek çok eser çevrilmiştir.