Gerçek adı François Marie Arouet olan filozof ve Fransız yazar, mahlas olarak Voltaire ismini kullanırdı. Savunduğu felsefi akımlar ve görüşler sayesinde Fransız Devriminin en önemli aydınlarından olmuştur.
Gençliğinden itibaren felsefe ile ilgilenmiş, çağın edebi şahısları tarafından etkilenmesi sebebiyle Fransız edebiyatına birçok önemli eser kazandırmıştır.
1694 yılında Paris’te doğan Voltaire, sanat olarak sayılabilecek ilk eğitimini Lycee Lousi-le-Grand’da (Louis’in Büyük Lisesi) almıştır. Genç Voltaire aldığı eğitiminden memnun olmayışını şu şekilde dile getirmiştir; “Zamanımın büyük kısmını, Louis lisesinde Latince ve Aptallıktan başka bir şey öğrenmeyerek geçirdim” Voltaire, liseden mezun olduktan sonra bir muhasebe bürosunda çalışıyormuş gibi gözükerek gençlik yıllarının tamamını hiciv şiirleri yazarak geçirmiştir.
Yazdığı bu aşağılayıcı şiirler, kendisinin Fransız Kral XV. Louis tarafından Paris’in küflü zindanlarında uzun bir süre hapsedilmesine sebep olmuştur.
Hapis sırasında ilk piyesi olan Oedipe’yi yazmış ve Voltaire mahlasını ilk olarak bu piyeste kullanmıştır.
Ülkenin kötü durumu ve özgürlüklerin kısıtlanmasında kralın etkin rol oynadığını düşünen Voltaire, hapis süresinin sona ermesinin ardından XV. Louis’e ithafen hiciv şiirleri yazmaya devam etmiş ve bu şiirler İngiltere’ye sürülmesine önayak olmuştur.
İngiltere’de Shakespeare’in eserlerini yorumlayan eserleri kaleme almış, sonunda ise kendini Shakespeare’den daha usta bir yazar olarak görmüştür. Sürgünü sırasında İngiliz edebiyatına da birçok önemli eser kazandırmış ve İngiliz aydınları tarafından büyük bir beğeni toplamıştır.
Ayrıca İngiliz monarşisinin, Fransız monarşisinden çok daha üstün olduğunu ve insan haklarına daha fazla saygı gösterdiğini anlatan bir kitap yazmıştır.
Voltaire, kendi düşünce sistemini “Dictionnaire Philosophique” (Felsefe Sözlüğü) adlı eserinde bir araya getirmiştir. Felsefe sözlüğünün içerisinde dönemin yönetim biçimi, Hristiyanlığa eleştiriler ve ideal insan modeli bulunmaktadır.
Voltaire’nin felsefi düşüncesi genel olarak insan hakları özgürlük ve eşitliğe dayanmaktadır. Her ne kadar özgürlüğe değer verse ve Fransa’nın yönetimini beğenmese de Voltaire, demokrasiyi doğru bir yönetim şekli olarak görmezdi. Onun için doğru kişilerin doğru yerde monarşiyi uygulaması, Fransızların ve diğer halkların kurtuluşuydu.
Voltaire hayatının sonuna kadar “Monarşiyi üstlenen aydınlar, şüphesiz ideal yönetim biçiminin uygulayıcılarıdır” görüşünü savunmaya devam etti. Yine de bencil Fransız monarşisi tarafından hak ettiği değeri göremedi.
Felsefe Sözlüğüne bakacak olursak Voltaire’in dini görüşü deizme yakındır ve felsefe sözlüğünde ateist düşünce sistemi ağır bir şekilde eleştirilmiştir. Yine de kendisinin ölümüne yakın ateist olabileceğine dair bulgularda bulunmuştur. “Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi” sözü, Voltaire’in dini görüşünü belki de belirlemeye yeterlidir.
Hayatı boyunca varlığı, varlığın var oluşunu ve tanrı olgularını eleştirmiştir. Özellikle başta Hristiyanlık olmak üzere birçok dini ve dogmatik düşünceleri reddetmiştir.
“Uygar bir kentte kötü de olsa bir dinin var olması, hiç olmamasından elbette çok daha faydalıdır” sözü ile birlikte dinlerin, halkın yönetilmesinde etkin rol oynadığını da belirtmiştir. Bunun dışında varlığın asıl kaynağının tanrı, ikinci kaynağının ise insan olduğunu savunur.
Voltaire’in dini görüşü net olarak bilinemese de dünya görüşü ve felsefesi apaçık ortadadır. Adalet ve özgürlüğü savunmasına karşın sosyal sınıfları desteklemiştir. Hakların korunması konusunda önemli faaliyetler göstermiş, Fransız Devriminde büyük rol oynamıştır. Ona göre insanı özgürlük oluşturur.
Özgür olmayan insan, evrende kaybolmaya mahkumdur. Özgürlüğü kısıtlayan her düşüncenin ezilmesini öngörmüştür. “Dinsel tanrılar özgürlüğü kısıtlar.
Tanrıyı yaratan insan, kendi özgürlüğünü kendi elinden almıştır” Ayrıca Voltaire’in hümanist olduğu su götürmez bir gerçektir. “Tanrı her yerde kendini gösterir, tanrının ahlakı doğada hazır vaziyette bulunur.
Gözlemlenmesi zor olan pirede bile tanrının bir parçası vardır” Voltaire’in bu sözleri, panenteizme yakınlığı hakkında somut bir örnek olarak kullanılabilir.
Konuyu bitirmeden son olarak Victor Hugo’nun Voltaire hakkında söylediği ünlü sözü belirtelim; “Voltaire demek, 18.yy demektir. Onun fikirleri ve yaptıkları, çağın çok ötesindedir”