Kale ya da Kermen de denilen bu yapıtlar, çoğu milletin tarihinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle kendi kültürleri ve farklı yaşayış biçimlerine ev sahipliği yapana kalelerin her millette farklı bir adı vardır.
Japonlarda Shiro, Orta Asya ve Anadolu’da Kermen, Rusya’da ise Kremlin’dir. (bkz. Kremlin Sarayı) Ayrıca Hisar ve Şato gibi benzer adlarla da anılmaktadır.
Bazı kaleler vardır ki sadece savunma için yapılmıştır ve bazı kaleler vardır ki savaşın seyrini değiştirmek için çok kısa bir sürede dikilmiştir.
Özellikle bir kale vardır ki tarih boyunca üstünde durulmuş ve Konstantinopolis’in fethedilmesini sağlamıştır. Eğer aklınızdan ilk olarak “Rumeli Hisarı” bu konular ile baya ilgilisiniz demektir 🙂
Rumeli Hisarından bir görüntü
Rumeli Hisarı ilk olarak 1453’te Fatih Sultan Mehmet Han tarafından, İstanbul’un fethi sırasında boğazdan gelebilecek karşı saldırılara karşı savunulması adına 90 gün gibi çok kısa bir sürede inşa edilmiştir.
Yaklaşık olarak 30 dönümlük bir alan üzerine kurulu olan Rumeli Hisarı’nın tam karşısında Bizans İmparatorluğu ve Cenevizliler tarafından gelebilecek saldırıları engellemek için yapılmış olan Anadolu Hisarı durmaktadır. Rumeli Hisarı 1509 Büyük İstanbul Depreminde yıkılma tehlikesi geçirmiş fakat fazla zaman geçmeden onarılmıştır.
Anadolu Hisarından tarihi bir görüntü
Güzelce’de olarak bilinen Anadolu Hisarı, Göksü Deresinin İstanbul Boğazına döküldüğü yerdedir. Yaklaşık 7.000 dönümlük arazinin üzerine kurulu olan bu hisar 1 iç kale, 2 dış duvar ve 4 kuleden oluşmaktadır.
Yıldırım Bayezid tarafından Ceneviz ve Bizans tehditlerine önlem olarak inşa ettirilen Anadolu Hisarı, zamanında Osmanlı devletine çok faydası dokunsa da İstanbul’un fethi ve daha görkemli olan Rumeli Hisarının yapılmasıyla birlikte önemini yitirmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in emri ile yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanmış ve askeri bir yapı olmaktan uzaklaşan Anadolu Hisarı günümüzde yarı yıkık vaziyettedir. 2006 yılında tekrar inşa edilmek istense de bölgenin ve hisarın şartları el vermediğinden bu istek ne yazık ki yerine getirilememiştir.
Estergon kalesinden bir görüntü
Estergon kalesi, namı-diğer Esztergomi vár, Macaristan’ın payitahtı olan Budapeşte’nin doğusunda ve Tuna nehrinin yanında bulunur. 13.Yüzyılın başında inşa edilen kale hem Osmanlı hem de Macaristan tarihi tarafından çok önemli ve değerlidir.
Estergon kalesi 1241’de Moğolların Macaristan’ı işgal etmesine kadar Macaristan Krallığının idari yerleşkesi ve dini kalesi olma özelliğine sahipti. 1543 yılında Osmanlı devleti tarafından fethedilmiş ve 1595 yılında ise kalenin fethedildiği zamanki sahipleri olan Kutsal Roma İmparatorluğuna teslim edilmiştir.
Bu teslimiyet Osmanlı halkı tarafından büyük üzüntülerle karşılanmış ve adına birçok şiir ve şarkı yazılmıştır. Günümüzde görülmeye değer yerler listesinde bulunan bu eşsiz yapı, Macaristan’ı ziyaret eden çoğu turistin ilgi odağı haline gelmiştir.
Herstmonceux kalesinden bir görüntü
Evet, ismi ne kadar zor okunsa da Herstmonceux kalesi listemize girmeyi başarıyor. İngiltere’nin kadım kalelerinden en önemlisi sayılabilecek Herstmonceux, kale olmadan önce 11.yüzyılın liderleri olan Sussex veliahtlarının köşküdür.
Doğu Sussex’de yer alan kalenin günümüzdeki görüntüye kavuşması 1441 yılını bulmuştur. Yaklaşık 5 asır boyunca çeşitli dük ve baronlara ev sahipliği yapan Herstmonceux kalesinin günümüzdeki sahibi Queens’s Üniversitesidir.
Kremlin Sarayından bir fotoğraf (solda)
Disneyland’den fırlamış gibi gözüken ve sanki boya kutusuna bandırılmış gibi duran bu yerin ismi Aziz Vasil Katedralidir. Katedral ile saray birbirleriyle özdeşleştirildiği için çoğu kişi tarafından katedral, Kremlin sarayı sanılmaktadır.
Kremlin sarayı sol tarafta gözüken klasik yapıdır. Kremlin kelimesi Rusça’da şato/kale olarak geçmesine rağmen dilimizde anlaşılması için Kremlin şatosu, Kremlin kalesi gibi adlar verilmiştir. Şu anda okumakta olduğunuz yazıda verilen bilgiler Moskova Kremlini’ne aittir.
Ekim devrimi öncesinde Rus çarlarının yerleşkesi olan Kremlin sarayı, Moskova üzerinde diğer yapılar ile birlikte 2 km’lik bir alana inşa edilmiştir. 15.Yüzyıldan itibaren İtalyan mimarlar getirtilerek tiyatro, kilise, çan kulesi ve birçok katedral daha sarayın çevresine eklenmiştir.
Kremlinin arka duvarlarında “Kremlin Duvar Mezarlığı” bulunmaktadır. Mezarlıkta, Çarlık devrinin önemli isimleri, Sovyet Rusya’nın komünist liderleri, Rus kozmonotlar ve önemli bilim adamları yatmaktadır.