Buradaki makale Milli Eğitim Bakanlığı 2007 yılı Ders Modülünden alınmıştır
Sulu boya, içeriğinde renk pigmentleri ve zamk (arapzamkı) olan ve adından anlaşıldığı gibi su esaslı boyadır.
Saydam veya örtücü olarak kullanılabilir. Sulu boya tekniğinin en belirgin özelliği renklerin saydam ve canlı kullanılmasıdır. Sulu boya tekniğinde resim yapmak için çok fazla malzemeye ihtiyaç olmamasına karşın malzemelerin tekniğin özelliklerini ortaya çıkaracak kalitede olması önemlidir. Piyasada sulu boyalar tüpte ve kavanozda, sıvı ve küçük tabletler halinde katı olarak bulunmaktadır.
Sulu Boyanın Tarihçesi
Bilinen en eski boyama tekniklerinden biri olan sulu boya kullanımı Eski Mısırlılara
kadar dayanır. O dönemde kullanılan boyalar su ile inceltilmiştir. Ortaçağ döneminde dinsel
konulu resimlerde ve el yazmalarında sulu boya tekniği kullanılmıştır.

Avrupa’da XV. yüzyılda Dürer, Brugel gibi saray ressamları bu teknikten yararlanmışlardır.
İngiltere’de Victorian döneminde büyük rağbet görmüş John Everett Millais gibi sanatçılar yağlı boya çalışmalarının sulu boyalarını yapmışlar ve halk tarafından büyükrağbet görmüştür.
Van Dyck, Gainsborougn, Constable gibi sanatçılar yağlı boya çalışmalarının ön eskiz çalışmalarını sulu boya ile yapmışlardır.

Fransa’da izlenimciler- geçici anı yakalamak için elverişli olduğundan- Gericault, Delacroiz, Decamp gibi sanatçılar sulu boya tekniğinden yararlanmışlardır.

Daha sonraları Cezanne, Seurat, Signac gibi izlenimciler bu teknikle çalışmışlardır.

Soyut ressamlardan Kandınsky ve Klee sulu boyanın rastlantısal leke oluşturma özelliğinden yararlanmışlardır.

Osmanlı döneminde kitap resimlemede bu teknikten yararlanmışlardır. Tanzimatdönemi sanatçılarından Hüseyin Zekai Paşa, Osman Hamdi Bey, Hoca Ali rıza ve Malik Aksel. sulu boya tekniğinde eserler vermişlerdir.