Nedir bu AFİŞ?

Afiş ilk çağ toplumlarında bile yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen verilere göre tarihin iletişim ve ticari kaygı taşıyan insanların kullandıkları sanattır. Kullanırken ifadesi kullanıyoruz çünkü, AFİŞ uygulayıcıları, diğer meslek dalları gibi ayrı bir sınıfta toplayabilmesinden. Aslında bunlara Yontucu adı verilebilinir ancak, Afiş yaptıranın sadece keyfiyetten böyle bir şey yaptırmayacağı gözününde bulundurursak belirli kuralları uygulayarak yapan kişilerin tecrübelerine haksızlık etmiş oluruz.

M.Ö.4000 yıllarında ASUR ticaret kolonilerinin Anadolu’daki alışverişlerinde mallarını daha iyi tanıtmak ve satmak amacıyla, kil tabletler üzerine çivi yazıları yazar ve halka duyururlardı. Bu çalışmalar afiş’in ilk örnekleri sayılabilir.

Ancak; Bugünkü anlamda bilinen en eski afiş, Fransa’nın başkenti Paris’teki Notre Dame de Saint Flour Piskoposluğuna bağlı kiliselerin kapılarından yardım toplama ile ilgilidir.1881 yılında Fransa’da çıkan basın özgürlüğü ile ilgili yasanın, afişlerle ilgili kararında, resmi ilanlar için ayrılan alanlar ve kilise dışında her yere asılabileceğine izin vermesidir.  Böyle olunca da tabii ki; Afiş sanatının ilk çağdaş temsilcisi, Jules Cheret adında bir Fransız sanatçı olması da kaçınılmaz oluyor.

Jules Cheret – çiçekçi afiş çalışması

Ancak; gelişim tüm hızı ile devam ederken, Yazılı ve resimli çoğaltılabilir bir grafik tasarım ürünü olan afişin; matbaa sistemlerinin bulunmasından, yani basılı üretime geçilmesiyle gelişmeye başladığı görülmektedir. bu kaçınılmaz olması dışında bir beklenti olamazdı.

16. ve 17. yüzyıla kadar yapılan afişler sadece yazılardan oluşmaktaydı.

Birinci ve ikinci Dünya savaşı arasındaki dönem, özellikle Fransa’da, afiş sanatının en parlak dönemi sayılabilir. O dönemde, afiş dili, en yüksek etkinliğine ulaşmış, sanatın ve sanat tekniğinin bütün olanaklarından, kübizm, soyut geometrik biçimler kullanımı, üsluplaştırma ve yapıştırma, afiş sanatçıları tarafından büyük ustalıkla kaynaştırılmıştır. Söz konusu arasında, özellikle, “her şeyin dönüp dolaşıp yazıya geldiğini” ileri süren “görsel slogan’ı” arayan Cappeillo ve Herue Morvan sayılabilir.1945’ten bu yana, afişçilerin bazıları yalınlaştırılmış bir grafik üsluba, bazıları da kaba bir anlatımcılığa (Paul Colin’in portre afişleri bu tür anlatımcılığın en belirgin örneğidir).
Bununla birlikte, A.B.D. afişçiliğinin tek örneğe indirgenmiş klişeleri de, Avrupa etkileyerek büyük ölçüde tek düzeliğe düşmesine neden olmuşlardır.

Ayrıca Kontrol Et

Bir Pezevengin Notları – Giorgio Faletti

Kitap öneri kategorimizde bugün, haziran ayında piyasaya çıkan Giorgio Faletti’nin “Bir Pezevengin Notları” kitabını tanıyalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir