Fütürizm yüzde yüz bir İtalyan akımıdır. 1909 yılında ünlü İtalyan yazar ve şairi Tommaso Marinetti, Le Figaro gazetesinde Fütürist akımın programını, prensiplerini, “manifesto” sunu yayımlamış, İtalya’nın ve Fransa’nın sanat çevrelerinin dikkatini üstüne çekmişti.
XX. yüz yılın başlarında, büyük siyasî ve askerî olaylar meydana gelmiştir. Bunların sonucu olarak toplumlar, çok acı sosyal dertlerle karşılaşmışlardır. İnsanlar ya şaşkına dönmüş, ya da dünyaya yeni bir yön vermek için, hummalı bir çalışmaya koyulmuşlardır.
Fütrizmi edebiyata uygulamaya çalışanların başında, Marinetti gelir. Fakat fütürizm kuvvetli şairler yetiştirmemiş, kurucuları bile sonradan kübizme dönmüşlerdir.
Gerçek olan bir şey varsa, makina, ekonomik hayata tam güçle girmiş; fabrika gürültüleri bütün dünyayı sarmaya başlamıştır.
Böylece insan emeğinin ağır adımları yanında, baş döndürücü bir sürat meydana gelmiştir.
Her şey bir dinamizme bağlanmıştır.
Bu sürat karşısında sanatçı da kendinde bir hız bulmuş, tablosunu veya şiirini bu dinamizme uydurmak ihtiyacını duymuştur.
Fütürizm, geçmişin durgun davranışına düşman kesilmiş ve onun belli ve kuralcı alışkanlıklarını beğenmez olmuştur.
Fütürizm, içinde bulunduğu: zamanın ve hattâ geleceğin dinamizmine yönelmiş, bu dinamizmin gürültüsünü ve hızını eserlerinde duyurmaya çaışmıştır.
Böylece mısralarınm ses örgüsünde makina ve çark seslerini duyurmaya, ruhta bir dinamo gücü meydana getirmeye çalışmışlardır.
Sürat ve demir-çelik sesi, şiirde duygu yönünü zayıflatmış, insanın nabzına âdeta bir demir serliği verme çabasına düşmütür.
Fütürizmin babası F. T. Marinetti 1876 da Mısırda doğmuştu. Paris’teki Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okumuş, 1909 dan sonra yazı ve piyesleri ile yazı dünyasında tanınmaya başlamıştı.
Marinetti 1910 da Milano’da üç İtalyan ressamı, Carlo Carra, Umberto Boccioni ve Luigi Russolo ile tanışarak Fütürizm’in temellerini kurdu. Az sonra binlerce sayı basılan “Fütürizmin Manifestosu” İtalya’da dağıtılıyordu.
Fütürizm’in kurucularına bir süre sonra Giacomo Balla ve Gino Severini de katıldılar.
İkinci baskısı dağıtılıp çarçabuk tükenen Manifesto Fütürizm’in kuramını Fransa ve İtalya sanat dünyasına bildiriyordu.
Az zaman içinde Batı dünyasında tepkiler uyandırmış olmakla beraber, Fütürizm hareketinin özellikle o devir İtalya’sının koşulları göz önünde tutularak doğduğu şüphesizdir.
Marinetti ve arkadaşları, on sekizinci yüzyıldan o güne, durgunluk içinde bulunan İtalyan sanatını, hareketli, dinamik bir sanat akımı yoluyla kamçılamak, ona yeni canlılık, hamle kuvveti vermek istemişlerdi.
Geleneklerine bağlı yorgun, cansız İtalya’ya yeni bir entelektüel canlılık vermek, onu çağdaş espriye yaklaştırmak Batı dünyası içinde kaybetmiş olduğu sanat ve fikir prestijini iade demekti.
Bu bakımdan Fütürizm, yalnız bir sanat akımı değil, sosyal önemi, anlamı olan bir hareket genişliğine erişiyordu.Fütürizm’in çıktığı yıllarda Kübizm yayılmaya başlamıştı. Fütürist’ler Picasso, Braque gibi Kübistlerin araştırmalarından faydalanmakla beraber, resim plânında yeni buluşlarla meydana çıkıyorlardı.
Gerçekten de Marinetti ve arkadaşlarının ileri sürdükleri prensibin çağdaş sanat tarihinde benzeri yoktu.
Fütüristler, dinamizm, canlılık, faaliyet, ileri atılış, hamle demekti. Adından da bu anlam çıkıyordu. “Fütur”, “Îstikbal-Gelecek” demekti.
Fütürizm, dünden adamakıllı ayrılmış, bugünün üstünden de atlayarak gözlerini geleceğe, geleceğin dinamik varlığına dikmişti.
Prensibi hareket, durmadan, dinlenmeden hareket, çaba, çalışma idi. Bundan ötürü Fütürizm, seçtiği teknikte statik, hareketsiz olamazdı.
Meydana getirilecek eserler, seyirci duygusunda bir makinenin, bir motorun, bir çarkın durmadan çalışmasına benzer bir hareket etkisi uyandırması gerekti.